Titanik (Titanic)

Film, 1996 yılında, okyanusun derinliklerinde Titanik'in enkazını araştıran bir hazine avcısı ekibinin, gemiden çıkarılan bir kasada "Okyanusun Kalbi" adında efsanevi bir elmas kolye arayışıyla başlar. Bu arayış sırasında, kolyenin sahibinin 84 yıl önce gemiden kurtulan Rose Calvert (Gloria Stuart) olduğu ortaya çıkar. Yaşlı Rose, ekibe katılarak gençliğinde gemide yaşadığı aşkı ve trajik olayı anlatmaya başlar. Hikaye, 1912 yılına döner. 17 yaşındaki aristokrat Rose DeWitt Bukater (Kate Winslet), annesi Ruth (Frances Fisher) ve zengin nişanlısı Caledon "Cal" Hockley (Billy Zane) ile birlikte Titanik'in lüks birinci sınıf güvertesinde Amerika'ya doğru yola çıkmıştır. Rose, Cal ile yapacağı zoraki evlilikten ve sıkıcı, kısıtlayıcı hayatından bunalmıştır. Üçüncü sınıf yolcusu olan özgür ruhlu, yetenekli ve fakir ressam Jack Dawson (Leonardo DiCaprio) ise, bir poker oyununda kazandığı biletle arkadaşı Fabrizio (Danny Nucci) ile gemiye binmiştir. Bir intihar girişimi sırasında Rose'u kurtaran Jack ile Rose arasında, sınıf farklılıklarına ve nişanlılık durumuna rağmen tutkulu bir aşk filizlenir. İkili, geminin kuralcı ortamında gizlice görüşerek birbirlerini keşfederler. Ancak bu büyük aşk, geminin 14 Nisan 1912 gecesi bir buz dağına çarpmasıyla felaketle yüzleşir. "Batmaz" denilen Titanik'in sulara gömülmesiyle başlayan panik ve kaos ortamında, Jack ve Rose, hayatta kalmak ve aşklarını kurtarmak için zamana karşı yarışırken, gemideki diğer yolcuların ve mürettebatın dramlarına da tanık olurlar. Film, hem kişisel bir aşk hikayesini hem de tarihin en büyük denizcilik felaketlerinden birini epik bir şekilde bir araya getirir.