Özetle, "Batman v Superman: Adaletin Şafağı", süper kahraman filmlerine farklı bir bakış açısı getiren, tartışmalı ancak kendi hayran kitlesini oluşturmuş bir yapımdır.
Çeviri Notları
Batman v Superman: Adaletin Şafağı", vizyona girdiğinde eleştirmenlerden genel olarak karışık, hatta bazı durumlarda olumsuz yorumlar almıştır. Ancak, filmin hayran kitlesi arasında oldukça tutkulu bir takipçisi de bulunmaktadır.
Film, "Çelik Adam" (Man of Steel) filmindeki Metropolis Savaşı'nın etkileriyle başlar. Superman'in (Henry Cavill) Zod ile yaptığı savaş, şehirde büyük yıkıma neden olmuş ve bu durum, birçok insan gibi Bruce Wayne'i (Ben Affleck) de derinden etkilemiştir. Wayne, Superman'in sınırsız gücünün insanlık için bir tehdit oluşturduğuna inanmaya başlar ve onu durdurmak için harekete geçer.
Öte yandan, Clark Kent olarak gazetecilik yapan Superman, Gotham'ın karanlık bekçisi Batman'in (Bruce Wayne) şiddet dolu adalet yöntemlerini sorgulamaktadır. İki kahraman, birbirlerinin yöntemlerini eleştirirken, dünyayı manipüle etmeye çalışan eksantrik ve zeki işadamı Lex Luthor (Jesse Eisenberg) tarafından karşı karşıya getirilir. Luthor, Superman'i insanlığa karşı bir tehdit olarak göstermek için karmaşık planlar kurar ve Batman'in endişelerini körükler.
Bu gerilimli ortamda, Wonder Woman (Gal Gadot) da gizemli bir şekilde ortaya çıkar ve Luthor'un planlarının daha büyük bir felakete yol açabileceği anlaşılır. Batman ve Superman'in savaşının doruk noktasına ulaştığı anlarda, beklenmedik bir üçüncü tehdit belirir ve kahramanlar, insanlığın kaderi için kişisel farklılıklarını bir kenara bırakıp bir araya gelmek zorunda kalır. Film, sadece iki kahramanın çatışmasını değil, aynı zamanda Adalet Birliği'nin (Justice League) temellerini de atar.
